Yas Bayramı

Yas Bayramı

Değerli okurlarım,

Başlıktan anlayacağınız gibi, “Yas Bayramı” bizim yörelerde bir cenazenin ardından yaşanan ilk bayramdır ve o aile için yas bayramı niteliğindedir. Kaybın üzerinden ne kadar zaman geçmiş olursa olsun, tatlı şeker ikram edilmez misafire bu bayramda. Kaybın yarası yeniden açılır, eviniz yeniden cenaze evine döner.

Asrın felaketi diye nitelendirilen deprem nedeniyle 11 ilde yas bayramının da ötesinde bir bayram olarak yaşandı. Bu bayramda, insanların “yas bayramı”nı yaşayacakları evleri hatta memleketleri bile yok!

Yaşanan felakette, her insan gibi bizler de vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için deprem bölgelerine gittik. Cenazelerini bulan vatandaşların sevinen insanları gördük. Yakınını bulamayanlara ise zor bir bayramdı bu bayram…

Kiminin annesi, kiminin ablası, kiminin de kardeşinin yaptığı bayram temizliğinde, bu bayram 11 ilde moloz temizliği yapıldı! Anneler bayram hazırlığı yapamadı, sarma saramadı, baklava bağlayamadı, temizliklerini yapamadı. Babalar ellerini öptürüp, bayram harçlığı veremedi çünkü hepsi bu dünyadan göç etti. Şeker Bayramı ve 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın beraber kutlanacağı bu özel bayramda çocuklar, kapı kapı dolaşıp şeker toplayamadı çünkü ne dolaşacakları evler vardı ne de arkadaşları…

Bu bayram evlerimiz, daha doğrusu kalan evlerimiz varsa, “yas bayramı”nın da ötesinde, bir daha hiç yaşanmasını istemediğimiz bir bayram olarak geçti.

Her şeye rağmen, depremin tüm olumsuzluklarını daha dün gibi hisseden depremzedelerin yanında güzel kalpli insanlarımız vardı. Acıları paylaşmak, yalnız olunmadığını göstermek için her türlü maddi ve manevi destek sunan, sunmak için can atan insanlarımız vardı. Özellikle çocukların yüzünü güldürmek için çabalayan koca yürekli insanlar vardı.

Sizler hep var olun…

Bu bayram başka bir bayram olarak geldi ve geçti…

Köşe Yazarı Mehmet Sığırcı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir